Fransa’dan başlayarak bütün Avrupa’ya yayılan lokantaların benimsenmesi, vatandaşlar için son derece faydalıdır ve bilim için de büyük önem taşır.
Bu imkan sayesinde herkes, işleri ya da zevklerinden dolayı bulunduğu koşullar doğrultusunda, kendine uygun olan saatte yemek yiyebilir.
Yemeği için uygun olarak belirlediği miktarı aşmayacağından emin olabilir, çünkü kendisine sunulan her yemeğin fiyatını önceden bilir.
Kesesini yokladıktan sonra, tüketici iradesi doğrultusunda sağlıklı, hoş ve bol bir yemek yiyebilir.Bunu en iyi Fransız şarapları ya da yabancı şaraplarla süsleyebilir.Karşısındaki tek sınır, iştahının kuvveti ya da midesinin kapasitesidir.Lokantacının salonu, yemek severlerin cennet bahçesidir.
Yine bu, seyyahlar, yabancılar, gurmeler, iş insanları için son derece keyifli yerlerdir.
Bahsetmiş olduğumuz dönemden (1770) önce, zengin ve güçlü insanları neredeyse münhasıran iki büyük imtiyazdan yararlanmaktaydı.Bunlar hızla seyehat ediyor ve sürekli iyi yemekler yiyorlardı.
Yirmi dört saatte elli fersah yol kateden arabaların yapılması, ilk ayrıcalığı ortadan kaldırmıştır.Lokantaların kurulması da ikinciyi yok etmiştir.Bunlar sayesinde en nefis yemekler popüler hale gelmiştir.
On beş ila yirmi frangı bulan ve birinci sınıf bir lokantanın masasına oturan herkes, bir kralın masasında gördüğü hizmeti ve hatta daha fazlasını bile görebilir, çünkü kendisine sunulan ziyafet bir o kadar görkemlidir ve diğer yandan da yemekleri kendi sipariş ettiğinden karşılığında nazik davranış esastır.