Güzel cinsiyetin yemekseverliği karşı olan eğilimin içgüdüyle ilgisi vardır, çünkü yemekseverlik güzel kalmanın lehinedir.
Bir dizi doğru ve titiz gözlem, lezzetli yiyeceklerden oluşan, narin ve itinalı bir diyetin, yaşlılığın dış belirtilerini uzun süre ertelediğini kanıtlamıştır.
Gözlere daha çok parlaklık, tene daha çok tazelik ve kaslara daha çok dirilik kazandırmaktadır ve fizyolojide kesin bir biçimde bilindiği üzere, güzelliğin korkulası düşmanları olan kırışıkları ortaya çıkaran da kasların çöküntüsüdür.Yemek yemeyi bilenlerin, bu bilime yabancı olanlara oranla on yaş daha genç oldukları gerçektir.
Ressamlar ve heykeltraşlar bu gerçeğe tamamen inanmışlardır, çünkü cimriler ya da keşişler gibi kendilerini seçimlerinden ya da görevlerinden dolayı mahrum edenleri, hastalığın solgunluğunu, yoksulluğun zayıflığını ve çökmüşlüğün kırışıklıklarını yansıtmadan, asla betimlemezler.