*Evren yalnızca hayatla var olur ve yaşayan her şey beslenir.
*Hayvanlar karınlarını doyurur; insan yemek yer; yalnızca akıllı insan yemek yemeyi bilir.
*Ulusların kaderi, beslenme tarzlarına bağlıdır.
*Bana ne yediğini söyle, sana ne olduğunu söyleyeyim.
*Yaratan, insanı yaşamak için yemeye mecbur bırakırken, insana buna iştah aracılığıyla yöneltir ve zevk aracılığıyla ödüllendirir.
*Yemek severlik, lezzeti hoş olan şeyleri bu niteliğe sahip olmayanlara tercih etmemizi sağlayan yargımızın bir eylemidir.
*Sofra zevki her yaşta, her koşulda, her ülkede ve her gün vardır. Bu,diğer zevklerle birlikte yaşanır ve diğerlerini kaybettiğimizde bizi avutan son zevk olarak kalır.
*Sofra, ilk saat süresince sıkılmadığımız tek yerdir.
*Yeni bir yemeğin keşfi, insan ırkının mutluluğuna, bir yıldızın keşfinden daha çok katkıda bulunur.
*Fazla yemek yiyenler ya da sarhoş olanlar be içmeyi ne de yemeyi bilirler.
*Yenilebilir şeylerin sırası, en besleyicilerden en hafiflere doğru gider.
*İçeceklerin sırası, en yumuşaklardan en çok buhar ve en koku salanlara doğru gider.
*Şarabın değiştirilmemesi gerektiğini iddia etmek, yanlıştır. Dil doyar ve üçüncü kadehten sonra en iyi şarap bile yalnızca yavan bir his uyandırır.
*Aşçı sonradan olunur ama ızgara et pişirme yeteneği doğuştan gelir.
*Bir aşçının en gerekli niteliği dakikliktir.Bu aynı zamanda, davet edilenin de en gerekli niteliği olmalıdır.
*Dostlarını davet eden ve onlara hazırladığı yemeğe kişisel bir titizlik göstermeyen insan, dost edinmeye layık değildir.
*Evin hanımı daima kahvenin mükemmel olduğundan, evin beyi de likörlerin birinci sınıf olduğundan emin olmalıdır.
*Birini davet etmek, çatımız altında bulunduğu süre boyunca onun mutluluğundan sorumlu olmak demektir.